Şekeri azaltmak istememizin nedenini artık net olarak biliyoruz. Ortalama bir Amerikalı, kişi başına yılda 70 kilodan fazla yiyor. Birçoğu için, şekeri kesmek için çözüm basittir: Şekerli içecek ve yiyecek seçeneklerini kalorisiz, yapay tatlandırıcılarla değiştirmek. Amerikan Kalp Derneği, şekerli yiyecekleri ve içecekleri yapay kalorilerle değiştirmeyi “kalorileri sınırlamanın ve sağlıklı kilo almanın ya da korumanın bir yolu” olarak öneriyor.
Yapay tatlandırıcılar ekstra kalori eklemeden tatlılık kazandırır, ancak düşündüğünüz kadar faydalı değiller. İşte nedenleri :
Yapay tatlandırıcı tüketenlerin, almayanlardan daha fazla kalori tüketebilecekleri fikrini destekleyen bir kanıt mevcut. Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde araştırmacılar yapay tatlandırıcıların iştah kontrol edici bir hormon olan dopamin salınımıyla ilişkili olmadığını buldu. Dopamin, ödüllü bir kimyasaldır. Bize doygunluk ve memnuniyet duygusu verir. Harvard Halk Sağlığı Okulu Beslenme profesörü Dr. David Ludwig, yapay tatlandırıcıların kalori olarak iştahı tatmin etmediğini söylüyor. Diyet soda, susuzluğunuzu ve tatlı özleminizi giderebilir, ancak iştahınızı azaltmaz. Yapay tatlandırıcılar, vücudu, gerçekte olduğundan daha fazla kalori almak üzere olduğunu düşünerek kandırabilir, böylece insanların günün ilerleyen saatlerinde daha fazla gıda alarak ancak doygunluk hissetmesine ulaşmasına neden olabilir.
Ayrıca, yapay tatlandırıcıların sık kullanımı “yüksek bir tolerans oluşturur” diye açıklıyor Ludwig. Bir düşünün: Yapay tatlandırıcılar şekerden 200 ila 600 kat daha tatlıdır. Ne kadar çok yerseniz, vücudunuz bu aşırı tatlı yiyecekleri daha fazla istemeye başlar, çünkü tatlılığa daha yüksek bir tolerans geliştirirsiniz. Zamanla, tam tahıllı ürünler, meyve ve sebzeler gibi sağlıklı gıdalar etkileyiciliğini kaybederler. Doğal olarak tatlı yiyecekler bile (meyve vb.) yapay olarak tatlandırılmış yiyecekleri düzenli olarak tüketen insanlara, tatlı lezzeti vermez.
Geçen yıl, İsrailli bilim adamlarından oluşan bir ekip yapay tatlandırıcıların (aspartam, sükraloz ve sakarin dahil) bağırsak mikrobiyomunu bozduğu için obezite ve diyabete katkıda bulunabileceğini buldu. Bağırsak mikrobiyomu, yiyecekleri sindirmeye, besinleri emmeye ve sindirim sisteminizin iç astarını korumaya yardımcı olan bir bakteri koleksiyonudur. Obezite riskimizi etkiler, bağışıklık sistemimizi düzenler ve bize değerli besinler sağlar.
Sahte şekerlerdee kalori yoktur – sindirilecek hiçbir şey bırakmaz – böylece doğrudan bağırsağa geçer ve orada yaşayan milyonlarca mikropu etkiler.
PAKETLİ YİYECEKLERE DİKKAT!
Suni tatlandırıcılar her zaman bir avuç kaloriyi kurtarabilirken, bu tatlandırıcıları bir bütün olarak içeren yiyecek ve içecek türlerini araştırmak önemlidir. Çoğu, soda ve paketlenmiş atıştırmalık yiyecekler gibi besinler yüksek oranda tadlandırıcı içerir.
Şekeri yapay tatlandırıcılar ile değiştiren yiyecekler daha az kaloriye sahip olabilir ve daha sağlıklı görünebilir, ancak düşündüğünüz kadar sağlıklı değildir. Tüm paketin arkasında yazanlara bir bakın. Sağlıklı, doyurucu yiyeceklere sadık kalın ve tatlı krizinizi meyve ve süt gibi doğal olarak oluşan şeker bakımından zengin yiyeceklerle bastırın. Şeker içeren gıdalar doğal formlarında oldukça besleyici olma eğilimindedir. Aynı zamanda tüm yiyeceklerin doğasında bulunan lif, protein ve kalsiyumdan da yararlanacaksınız.
Hala zorlanıyor musunuz? Yapay tatlandırıcı kullanmak yerine bir de bunları deneyin;
Yulaf ezmesi: Kremalı haşlanmış yumurta, taze domates ve doğranmış avokado ile harika bir lezzet.
Kahve: Soğuk demlemeyi deneyin. Çok daha temiz bir tada sahiptir, bu yüzden tatlandırıcı ile acıyı hafifletmeye daha az ihtiyaç vardır. Ya da badem sütü içeren, vanilya veya fındık gibi aromalı bir kahve türü seçin.
Yoğurt: Bir çorba kaşığı fındık ezmesini sade yoğurt içine karıştırın ve doğal olarak tatlandırılmış taze meyve ile karıştırın.
Comments
0 comments