Vejetaryenler Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler

ABD vatandaşlarının yüzde beşi vejetaryendir ve yüzde 3’ü vegandır. Basitçe söylemek gerekirse, vejetaryen et yemeyen bir kişidir. Veganlık, basit diyet seçimlerinin ötesine geçer; değerler, inançlar ve refah gibi birçok psikolojik değişkeni etkiler. Gıda Biliminde Güncel Fikir dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma vejetaryen olmakla ilgili bazı yeni psikolojik bulguları vurgulamaktadır. Araştırmacıların vejetaryen olmanın psikolojik etkileri hakkında öğrendikleri en ilginç bulgular şunlardır:

1. Vejetaryenler et yiyen insanlardan daha sosyaldir. Çevrenin korunmasını ve toplumsal eşitliği et yiyen insanlardan daha yüksek derecede desteklerler. Ayrıca, hiyerarşi, ölüm cezası ve şiddete genel olarak et yiyen insanlardan daha fazla tepki gösteriyorlar
2. Kadınların vejetaryen olma olasılığı erkeklerden daha fazladır.
3. Vejetaryenler et yiyen insanlardan daha fazla kilolu veya obez olma olasılığı daha düşüktür.
4. Vejetaryenlerin liberal olma ve demokrat partiye oy verme olasılığı daha yüksektir.
5. Vejetaryenler, et yiyenlerden daha düşük benlik saygısı, daha düşük psikolojik uyum, yaşamda daha az anlam ve daha olumsuz ruh hallerine sahiptir.
6. Vejetaryen erkeklerde et yiyen erkeklerden daha yüksek depresyon riski vardır.
7. Vejetaryenler, et yiyenlere göre depresyon, anksiyete ve somatoform bozukluklardan muzdarip olma riskine sahiptir. Bununla birlikte, bu çalışmanın sonuçları, birçok kişinin bir zihinsel bozukluk tanısı koyulduktan sonra vejetaryen olmaya başladığını göstermiştir. Bazı insanlar gelişmiş zihinsel sağlık sorunlarından sonra vejetaryen olma eğilimindedir – belki daha sağlıklı yaşamak istedikleri için.

İlk bakışta, bu sonuçlar biraz mantıksız görünmektedir. Vejetaryenler açıkça, et yiyen insanlara kıyasla daha güçlü bir sosyal yönelim gösteriyorlar, buna karşılık neden psikolojik refahta düşüş gösteriyorlar? Diğer varlıklara daha çok önem veren insanların kendilerinden de diğer insanlardan daha mutlu olmasını beklemez miydiniz?

Görünüşe göre, durum böyle değil. Nezlek ve Forestell, bu beklenmedik bulgular modeli için ilginç bir açıklamaya sahiptir. Vejetaryenlerin psikolojik refahının azalmasının diyetlerinin kendisiyle değil, sosyal bir azınlık statüsüyle bağlantılı olduğunu iddia ediyorlar. Et yiyenler vejetaryenler hakkında şakalar yaptıklarından veya daha da kötüsü,  ayrımcılığa maruz kaldıklarından psikolojik refahı az olur. Ayrıca, yazarlar vejeteryanların kendilerinin sosyal ve çevre bilincine sahip tutumlarının, aynı zamanda iklim krizi ve devam eden insani krizler gibi dünyanın mevcut durumu göz önüne alındığında psikolojik refahın azalmasına yol açabileceğini savunuyorlar.