in

FOMO Nedir? Nasıl Başa Çıkılır?

FOMO nedir?

FOMO’nun resmi tanımı:

Heyecan verici veya ilginç bir olayın sizin dışınızda başka yerlerde yaşanıyor endişesi, kendini katılamamış ve dışlanmış hissetme düşüncesi.

Genellikle sosyal medyadaki paylaşımlar tarafından uyandırılır.

Arkadaşlarınız sosyal medyada bir şeyler yapıyor ve siz yapamadığınızda nasıl hissettiğinizi biliyorsunuz. Tüm eğlenceleri, maceraları ve planları kaçırmış olmak ve dışlanmış hissetmek…

Hepimiz bir zamanlar mutlu ruhlarımızı kıskançlık ve üzüntü ile mahvederken, FOMO’nun kemiren endişesini hissettik. Davet edilmemize rağmen hissettik. FOMO ayrımcılık yapmaz. FOMO, zihninize girer ve sizi bu kaygı setlerine yönlendirir.

Öyleyse neden kaçırmaktan korkuyoruz?

Bu makalede, FOMO’nun nedenleri ve bununla başa çıkmak için neler yapabileceğiniz hakkında daha fazla bilgi edineceksiniz.

Neden Eksik Kalmaktan Korkuyoruz?

Çünkü biz insanız.

Biz sosyal yaratıklarız ve en önemlisi de sürü hayvanıyız. Sosyal olarak dahil edilmek, bir hayatta kalma içgüdüsüdür. Dahil olmak ve sürünün bir parçası olmak için biyolojik olarak programlandık.

Bir mağara insanı olduğu günlerden bu yana, insanlık büyük ölçüde ilerlemiştir. Toplumsal ret artık ölüm demek değildir, egonun ölümü gerçek ölümden daha fkorkutucudur. Ancak sosyal medyanın yükselişinden bu yana, FOMO’muz yeniden ortaya çıktı. Çünkü dahil edilmek için yapabileceğimiz her şey 7/24 önümüze koyulmakta.

FOMO Hayatımızı Nasıl Etkiler?

40 yıl önce, FOMO o kadar büyük bir sorun değildi çünkü uzun mesafeli iletişim yoktu. 500 arkadaşımız yerine, yakınlardaki birkaç arkadaşımız vardı ve eğer bir şey yapıyorlarsa, bundan haberimiz yoktu. Birisi orada olmadığınızı yüzünüze vurmadıkça, dışarıda kaldığınızı hissetmezsiniz.

Ama şimdi, sosyal medya, herkesin akıllarını bombalayan heyecan verici olaylar ile hayatımıza hakim.

Sosyal medya sayesinde, herkesin hayatının bizimkinden daha dolgun ve heyecan verici olduğunu zannediyoruz.

Bilgi bombardımanı

Gelişen teknoloji sayesinde sürekli olarak bilgiye maruz kalıyoruz ve bu beynimiz için çok fazla geliyor.

FOMO, bırakamayacağımız döngüsel bir zorlamadır. Kendimizi FOMO’dan dolayı kötü hissetmek için sosyal medyayı zihinsel bir mola olarak kullanıyoruz ve böylece daha fazla kaydırıyoruz.

Sosyal medyaya bağımlıyız. Bir çoğumuz sağlıklı bir sosyal medya kullanıcısı değiliz.

Gerçek hayatta, eğer birisi size mutluluk ve neşe getirmezse, onlardan uzak durursunuz ve onlarla tüm iletişimi koparırsınız. Ama yine de onlarla facebook’ta arkadaşsınız, onlarla gerçek hayatta görüşmeyi seçmediniz, ancak sanal yaşamınızda o kadar da kötü görünmüyorlar.

Zihinsel sağlığınız tehlikede: FOMO’nun ruh sağlığımız üzerinde zararlı bir etkisi vardır ve ruh hali değişimlerine, yalnızlığa, aşağılık duygularına, azalmış benlik saygısı, kaygı ve depresyona neden olur. 

Yetersiz Hissetme

Tüm bu şeyleri çevrenizde görüyorsunuz ve sizsiz devam eden çok fazla şey varmış gibi hissediyorsunuz.

Gidecek çok yol var ve bunların hepsi için yeterli zamanınız, enerjiniz ve paranız yok. Bunlardan birini yapsanız bile, her zaman diğer insanların yaptığı 10.000’den fazla şey daha olacak ve hiçbirine yetişemeyeceksiniz gibi hissediyorsunuz.

Korku

Özellikle, dışlanma korkusu. Dışlanmış hissedersiniz ve bu nedenle korkarsınız, sanki bu şeyi kaçırdığınız için, sonsuza dek dışlanacaksınız. Bu nedenle bir sosyal grupta hayatta kalmanız artık çok zor gibi hissedersiniz.

Kendinden Nefret Etme

Sıkıcı ve ortalama hissediyorsunuz. Gitmek istemeseniz bile tüm sosyal etkinliklere katılmak zorunda hissediyorsunuz. Katılmazsanız sıkıcı diyecekleri için korkuyorsunuz.

İnsanların bizim hakkımızda ne düşündüklerini içgüdüsel olarak önemsiyoruz ve bu bilgileri kendimize zorbalık yapmak için kullanıyoruz. 

Karşılaştırma 

Karşılaştırma zihniyeti, hayatınızı mahveden bir kanserdir.

Başarı ölçeğinde nerede olduğumuzu bulmak için kendimizi başkalarıyla karşılaştırmayı seviyoruz, çünkü başarılı olmayı ve ilerlemeyi seviyoruz. Bizim doğamızda var. Ancak karşılaştırma zihniyeti yalnızca kendimizden nefret etmeye yol açar, çünkü başaramadığımız nedenleri buluruz ve kendimizden nefret ederiz.

Kendinizi kimseyle karşılaştırmayın, çünkü hiçbir şekilde karşılaştırılamazsınız. Kimse sizin ayakkabılarınızla yürümedi ve hiç kimse sahip olduğunuz şeye sahip değildi. Kendinize eksikleriniz için zorbalık yapmak yerine, artılarınıza odaklanın ve minnet duyun.

FOMO ile Nasıl Başa Çıkılır?

FOMO mutluluğu öldürür. Kendimizi başkalarıyla karşılaştırmak, sevinç hırsızıdır.

Peki bunun üstesinden gelmek için ne yapabiliriz?

1. Sosyal Medyanın Gerçek Olmadığını Bilin

Sosyal medyanın gerçeklik olmadığını anlayın, havalı şeyler yapan ve bunlara dahil olan çok sayıda gülen yüz var. Ama kimse sosyal medyada üzgün halini paylaşmaz, çünkü görünmesini istemez. İnsanların yalnızca, başkalarının görmek istediklerini paylaştıklarını bilin.

2. FOMO’yu kucaklayın

Karşılaştırma ve korku duygularını hissettiğinizde, kendinize değerinizi hatırlatın ve şu anda yaptığınız şeye şükran göstermek için bir dakikanızı ayırın.

Şu anda bulunduğunuz yer başkasının hayali olabilir.

3. Güvence

Kendinize güvence verirseniz, değerinizin küçük şeylerden etkilenmez.

FOMO, içgüdüsel olarak hayatta kalma korkusundan kaynaklanır. Bir korkuyla başa çıkmanın en iyi yolu kendinize güvendiğinizden ve fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak güvende olduğunuzdan emin olmaktır. 

4. Kendinize Sorun “Gerçekten Orada Olmak İster Misin?”

Cidden, gerçekten orada olmak istedin mi? Birisi Bali’de güzel yoga pozları paylaşıyor. Ama kendinize sorun, o yaşamı gerçekten istiyor musunuz? 

Sık sık sadece bir şeyler yaparken görülmek isteriz (sevmesek bile) ve kendimizi iyi hissederiz, böylece insanlar ilginç olduğumuzu düşünürler.

5. İnsanların Sizin Hakkınızda Düşüncelerini Önemsememeye Çalışın

Bu o kadar kolay yapılmıyor ama insanların sizin hakkınızda ne düşündüğü önemli değil. 

Cenazenize gelmeyecek insanlardan olumlu fikirler almaya çalışarak hayatınızı harcamamalısınız.

6. Büyük Resme Bakın

Orada oturup kaçırdığımız her şey için kendimize işkence ediyoruz. Gerçek şu ki, tüm yaşamınız boyunca, FOMO okyanustaki bir kum tanesidir. 24 saatten az bir sürede, sizin için hiç önemli olmayacaktır, bu yüzden gününüzü mahvetmesine izin vermeyin.

7. Daha Fazla Plan Yapın

FOMO’yu hissediyorsunuz, çünkü hayatınızda fazla bir şey yapmıyorsunuz. Gidin ve bir şeyler yapın. Hayatınızın efendisi olun.

Dışarıda bırakıldığınızı düşünüyorsanız, insanlarla daha fazla etkinliğe gidin. Alternatif olarak, içe dönükseniz, bir sınıf etkinliği deneyin, yeni bir beceri öğrenin, seyahat edin, yürüyüşe çıkın. Hala yapabiliyorken bir şeyler yapın. Hayat çok kısa, onu macera ile doldurun.

8. Öz Bakım

Duygularınızı daha fazla kontrol edin ve kendinize daha iyi bakın. Her gün oturup bir bardak çayla yağmuru seyredin veya meditasyon yapın, dinlenin, kısa bir yürüyüşe çıkın. Beyninizi dinlendirmek için internete bağlı olmayan biraz zaman geçirin.

9. Sosyal Medyayı Temizle

Sizi sosyal medyada üzgün, aşağı veya depresyonda hissettiren her şeyden kurtulun. Sosyal medyanızın bir pozitiflik ve mutluluk yeri olduğundan emin olun.

Sosyal medyanın yararı, insanları takip etmekten vazgeçebilmenizdir, ancak onları arkadaş edinmemenizdir. Bu şekilde, duygularını incitmeden, takip etmeyi bırakarak, tüm gün paylaştıklarını görmeyi bırakabilirsiniz.

10. Diğer Kişiler İçin Heyecanlı Olun

Tatilde olan birini görüyorsanız ve FOMO’yu hissediyorsanız, onları takip etmenize veya kıskanmanıza gerek yoktur. Onlar için mutlu olun.

Şu an bulunduğunuz yer ve sahip olduğunuz maceralar için minnettar olun. Şaşırtıcı ve eğlenceli hayatlar yaşayan tüm insanlar için mutlu olun ve bunun sizinle hiçbir ilgisi olmadığını bilin.

FOMO bizi endişeli, depresif, sıkıcı ve ilgisiz hissettiren bir zihniyettir. Ama tüm bunlar gerçeklerden çok uzak.

FOMO, hayatımıza sosyal medyanın girmesiyle daha da zor bir hal aldı, bu yüzden umarım bu teknikler FOMO’yu daha kolay aşmanıza yardımcı olur.

Puan Ver

Yazar Berrin ÖZ

Psikolojik Uzman yazar, Morpencere morpencere haberleri kuruluşunda genel yayın yönetmeni ve editör olarak görev almaktadır. Sağlık ve Yaşam konularında meraklı yazar, bilgi ve deneyimini morpencere.com okurları ile paylaşıyor. Yazar 28 yaşında ve evli.
Mail: berrin.oz@morpencere.com

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Loading…

0

Comments

0 comments